“ŞİMDİ OKULLU OLDUK!”

Okula başlama hem çocuk hem anne baba için yeni ve heyecan verici bir deneyimdir. Çocuk için okul yepyeni bir ortamdır. Tanımadığı pek çok akranı, uyulması geren kurallar, yapılması gereken yeni sorumluklar ve yeni otorite figürü öğretmen… Okul aslında ilk toplumsallaşma yeridir. Okula başlamadan önce zamanının büyük çoğunluğunu evde ve ailesi ile geçiren çocuk okula başlaması ile bambaşka bir sosyal çevreye girmiş olur. Bu duruma uyum sağlayabilmek çok önemlidir. Zira okula başlarken ve okulun ilk dönemlerinde çocukta var olan algı tüm eğitim hayatı üzerinde önemli rol oynayabilir. Bu kritik dönemde çocuğun okula daha iyi uyum sağlayabilmesi için anne babaların yapabileceği bazı şeyler vardır:

• Okul dönemi başarıya karşı başarısızlık gelişim görevinin gerçekleşeceği dönemdir. Yani ilkokul döneminde bir çocuğun temel ihtiyacı başarılı olduğunu hissetmektir. İlkokul dönemindeki çocuk kendini başarılı hissederse sonraki hayatında da böyle hissedecek ve kendisini hissedeceği etkinliklere yönelecektir. Tam tersi durumda bu dönemde kendisinin başarısız olduğunu algıladığında tüm hayatı boyunca başarısızlık hissi yaşayacaktır. Bu sebeple ilkokul döneminde çocuğun kendisini başarılı hissedeceği şekilde geribildirim vermek, övmek, pekiştirmek, ödüllendirmek önemlidir. Her çocuğun her alanda başarılı olamayacağı gerçeği dikkate alınarak çocuğun başarılı olduğu noktalar desteklenmelidir.
• Okula başlamadan ev için okula yönelik hazırlıklar yapılmalıdır. Sorumluluk duygusu geliştirilmeli, yemek ve uyku saatleri düzene sokulmalıdır.
• Okula başlarken ailecek birlikte okul alışverişi yapmak ve çocuğun hoşuna gidebilecek şeyler alınabilir. Okul hazırlığı anne baba ile eğlenceli bir etkinlik şeklinde yapılabilir.
• Okuldan neler öğreneceği, okulun kendisine neler katacağı anlatılmalıdır.
• Okulun ilk güne mümkünse anne baba ve çocuk okula birlikte giderek çocuğun kendisini yalnız hissetmemesi sağlanmalıdır.
• İlk gün mutlaka okulda gitmesi sağlanmalı ve özelikle ilk günlerde devamsızlık konusunda taviz verilmemelidir.
• Okula gitmek istemeyen çocuk bulantı, baş ağrısı, kusma, karın ağrısı görülebilir. Gerçek bir hastalık olmadığından emin olunarak bu belirtilerin okula gitmek istememekten kaynaklanması durumunda devamsızlık yapmasına izin verilmemelidir.
• Okula geç kalma konusunda da taviz verilmemelidir.
• Okul hakkında bilgi verilmeli, okulda yaşayabileceği şeyler anlatılmalı, olumsuz durumlarda anne babaya nasıl ulaşacağı konusu netleştirilmeli ve çocuğun kendisini güvende hissetmesi sağlanmalıdır.
• Okula yönelik olumlu ve olumsuz duyguları, kaygı ve korkuları eleştirmeden olumlu bir ortamda dinlenmelidir.
• Okula gitmek istememesine karşı ceza, zor kullanma gibi davranışlar sorunu çözmeyecektir. Anne baba iyi bir iletişim ile okula gitmenin bir sorumluluk olduğunu somut ve net bir dille anlatmalıdır.
• Kıyaslama yapılmamalıdır.
• Okula gitme konusunda pazarlık ya da ikna çabasına girilmemelidir.
• İlk günlerde eve geldiğinde okulda yaşadıkları ile ilgili konuşulabilir.
• Okul fobisine dikkat edilmelidir. Gerekirse profesyonel bir psikolojik danışmanlık hizmeti alınmalıdır.